Kokuların Duyulması
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Bu kokular da ilahi kokulardır. Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) hadisinde bahsettiği “Bana dünyada 3 şey sevdirildi; güzel koku, kadın ve gözümün nuru namaz.” İşte bahsedilen kokuları koklamaya başlarsın. Bu kokular şimdiye kadar kokladığın kokulardan farklıdır. Önceleri azar azar koku gelir ve gider.
Önceleri farkına bile varmazsın. Daha sonraları kokular bazen çok şiddetli olur; camide namaz kıldığın mümin kardeşinden geliyor sanırsın. Hayır, bu sana verilmiş ilahi bir armağandır. Bu kokuyu senden başkası duymaz. Yalnız senin gibi Zikir Ehli, yani Allah yolunun yolcusu varsa o da kokuyu duyar-koklar. Başkaları bunu duyamaz. Kokuların en çok duyulduğu yer ve mekânlar camide ibadet ederken ve türbelerde Allah dostları Evliyaların yanında Salat-ı Şerifeleri söylerken olur. Türbedeki Allah dostunun sana verdiği “ Hoş geldin. “ kokusudur. Peygamberimizin kokusu Gül; Torunlarının reyhan; Hz. Ali’nin kırmızı karanfil; Horasan Evliyalarının (Ahmet Yesevi Hz.lerinin Anadolu’ya gönderdiği evliyalarının) ise dağ çiçekleri gibi değişik değişiktir. İşte, artık senin sevildiğinin bir başka gösteriş şeklini sana yaşatırlar. Daha sonraları “tesbihin” kokmaya başlar. Eğer kimseye söylemezsen, evinin bütün odaları bu ilahi armağanlarla dolar, taşar. Ta ki, birine söyleyinceye kadar veya fark edilinceye kadar kokar durur. Onlarca yıl namaz kılıp, bu kokudan mahrum olan nice kullar var. Allah sizi böyle olmaktan muaf kılsın. Amin.
Bu kokular cennetteki “Misk Dağından” getirilir. Evliyaların makamlarında, Yasin okumayınız. Bunun yerine Salat-ı Şerif söyleyiniz. Görün, bakın; nasıl kokularla karşılanacaksınız.
* Burası çok önemli: Sana bir evliya öğretmen olarak verilir. Bizi diğer zikir ehillerinden ayıran en önemli özellik budur. Yaşayan nefs sahibi bir kul verilmez. Herkesin öğretmeni ayrı olabileceği gibi sana bu zikri öğretenin evliyası da olabilir. Bunlar senin bilmediklerini, ya da yanlış bildiklerinin doğrusunu sana öğretirler. Bu kalbine ilham olduğu gibi rüyada olur, perde kalkarak olur. Ne demek istediğimi yaşarken öğreneceksin. Daha fazla açamam, açsam da anlatamam. Sonuçta anlayamazsın. Çünkü aklın bu marifet dünyasında bilebilirliği yok. Ne öğretilirse onu kavrar, daha fazlasını değil. İşte o evliyanı sana sevdirirler ve seni de ona sevdirirler. Yanına varır varmaz ilahi kokuları sana koklatırlar. “Yaşa ve gör“