Zikirde Yaşayacakların
Abdülkadir Geylani Hz.leri zikir ehlini ; Tıfl Mana (Manalar çocuğu ) ve Şeb-i Aruz (Allah’ın Gelini ) olarak ikiye ayırır. Zikire başlayanları Manalar çocuğu denmesinin sebebine gelince ; çocuk nasıl hiç bir şey bilmeden yaşamağa başlar ve zamanla bilgi, yeteneklerini arttırarak gelişirse; zikire giren de, her gün Evliyasından ve daha sonraları diğer Evliyalardan eğitim alarak yaşamını sürdürür. Bu ders ve eğitim akıla değil, ruha verilir. Peygamber (s.a.v) Efendimiz öğretmenliği ele alıncaya kadar yaşanan süreye "Tıfl Mana" denir. Marifetin birinci halidir. Şeb-i Aruza kadar öğretmenin evliyalardır.
Bu ilk öğrenme devren bittimi Allah’a Yolculuğunu Sevgili Peygamberimiz (sav) Efendimiz ele alır. Öğretmenin, öğretmenlerin en güzeli ve Rabbimizin “Habibim” diye isimlendirdiğidir. Bu yolun yolcusu, bu dünyada mutlaka sevgililer sevgilisini mutlaka görecektir. Bu, bir müjdedir. Bizlere (Üveyslere) verilmiştir… Bu dünyada ve ahirette de artık, körlük ortadan kalkmış olur. Mübarek olsun...
Bizler Allah’a kul; Peygamberimize ümmet olmağa çalışıyoruz. Bizim birbirimize üstünlüğümüz olsa olsa, takvadadır. Kim Allah ve Resulunü daha çok sever ve saygıda bulunursa bizim için makbul olan odur. Bizler Peygamberimizin (sav) gösterdiği yolda, Allah’a giden yolda; dosdoğru yolda giden yolcularız. Bizler birbirimizi aynı yolda, aynı araçta giden yolcular olarak görüyor ve öyle kabul ediyoruz....
Bizde bir tek makam var o da HAYRET MAKAMI... Marifette yolculuk yapmak isteyen ve buna karar veren insan görecek ve yaşayacak ki hep Allah’ın eşi benzeri olamayan sanatı karşısında, hep "HAYRETTE" kalacaktır... Bize Rabbimizin müjdeleri en büyük makamdır. İlle de sizler kimsiniz diye soracaksanız yine de deriz ki “Bizler Peygamberimizin gösterdiği yolda Allah’a yolculuk yapan, yolcularız. Veysel Karane’nin gittiği yolda gidenleriz.. İşte bütün söz bu. Yok ötesi... Bugünün Manalar Çocuğu, İnşallah yarının Şeb-i Aruzu olmaya çalışanlarıyız. Allah sizi de inşallah buna erdirir. Amin...
Biz; size bu zikri verenlerin hepsinin ortak davranışı Allah’a giden bu yolda; zikir kapısını açmak ve ışığı yakmaktan ibarettir. Yani yolcuyu Allah’a giden yolda Allah’ı; Resul’ü ve evliyaları ile baş başa bırakırız... Ne gerekiyorsa 1. elden öğrenir ve yaşarlar...